30 Eylül 2009 Çarşamba

ÇİÇEKLİ SESSİZLİK


Güneşin gözü
Batı rüzgarının esintisi altında
Ufalanan
Ey şehvetle şekillenen kaya
Sen sabır taşısın kaybedilmiş toprakların
Sen yaşanmamış fetihlere
Can katan yürek
Sen gökkuşağı
Sen biçilmiş ekin
Sen gül
Sen çiçeklenişi sessizliğin

Güneşin paletinden
Peygamberin dudağından
Yüzyıllar önce doğan heykelisin gönlümün
Sen zirvelerinin kucaklaşması
Zamana pes etmemiş sıra dağların
Dile gel anlat ey kaya
Sen birinci dünya asvaşında milli mücadelede
Yedi yıl savaşan askersin
Sen Çanakkale destanısın
Sen tek yürek tek sissizlik
Sen ateş gibi kızıl deniz gibi
Tanrı'dan başka bir şey görmeyen ey kaya
O deniz sensin
O ay yıldızın buluştuğu kan denizi sensin şimdi
Sen ödülsün dünya hayatına
Sen sermayesin ahirete
Gölgesiz uçan kartaldır senin dalgan
Sen gelin sen bekleyiş
Sen içimizdeki sonsuz diriliş
Köpüktür gökkuşağıdır rüzgardır artık her şey

Eyüpsultan, 2007

29 Eylül 2009 Salı

IŞIK IRMAĞI




Yüzü gökyüzü çiçeği
Sapsarı açmış kocaman
Yüzü bir ırmak
Muhabbet ovasında akar
Kıyılarını döven bir büyük ışık
Gözleri kırmızı gülü suların
Tomurcuğu ufku sarmış

Güneş batmaz merhamette yükseliyor
Yürek güneşi
Mezar taşına yazılı şiir
Uzun kış gecelerinde içe sığmayan
Bir umut
Bir heyecan dalgadan dalgaya salınan

Gece karlı dağ başlarında kayıp
Beyaz haber güvercinleri mi parmakları
Susunca sessizlik buz kesildi
Boğazına mı takıldı bir hurma kütüğünün
Gözlerini kapayınca
Karanlık gözüne mi kaçtı bir gelinciğin
Ben ormanın avucunda gizlenen çiy diyeyim
Siz çoktan Akdeniz'in külüne gömülmüş bir ses anlayın


Erzurum, 1987

24 Eylül 2009 Perşembe

YEĞNİ GÖLGE




Sesiyle ruhu sarsan kuşlar var
Yeşili ölüm öncesinde çok canlı yaprakların
Renkleriyle dokununca çiçekler
Kalp duracak gibi oluyor işte

Sağlıklı beden hediye edildiği günlerin birinde
Kalbine doğru koşmaya başladı
Kanı ırmaklarla yarışırken
Ne denli yeğnildi gölgesi böyle

Bürücek, 1981

YÜZ ÜSTÜ



Güneşteki gülüş
Dosta bir selamdır
Sudaki coşku da vuslat arzusu

O kederli adamın
Yanıbaşında hareket ettikçe ben de
O okuyan adamın
Arkasında ilk sırada alacakaranlıkta
Vücudumun ışıltılı mavisini
Aydınlıkta kımıldattığımda
Ne denli uzundu boyum yer altına doğru

Ayakta duruşlar iki büklüm oluşlar
Ürkek yüz koyuşlar toprağa
Yeryüzü nesnelerindeki ellerini anışlar

Eyüpsultan, 1987

19 Eylül 2009 Cumartesi

SOFRA IŞIĞI



Ramazan'ı koşuyoruz
Kalp koşusu madalyaları topluyoruz
Evlâdiyelik bahçelerinde oruçların
Uzun ve yoğun yağışlarında anlamın
Yüreğini indiriyor gökyüzü
Başı üstüne yeryüzünün

Sıcak bir aydınlık içte gün boyu
Geçmiş bir seraba dönüşmüş umudun eşiğinde
Rüzgârı durdu eşyanın
Sözün çekildi karanlığı
Bir bir söndü yıldızlar şiirlerde
Sevgi ışıyor sofralarda
Birlik sevinciyle..

Adana, 1986

MAVERA KERVANI

Barış çetrefil Kardeşlik güller şehridir Kitaba bakılır her adımda Mühürlü haber tartılır kuşlarla çiçeklerle Sarı sessizlikten muşt...