![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioBmH7PpGEgejf8z1ngB_ZJWTAhuu-b4R_7ehXSIX_M6_8pC1_pgINsKDC6FdijOoRClMgU6eekgoDDonWGK7sYmeNsD0YXxF7yAP9KgMYe9vtpl3CvprwmxdgPdG8oeD1MAHZ3KS5VQ/s400/Z%25C4%25B0RVEDEK%25C4%25B0+DEFTER+122.bmp)
“yıldızlar üstlerinde
bakışlar kırpışırlar dikkat içinde
+ bir omuzun delinmiş
her yana hala dağlar düşüyor”
Cahit Zarifoğlu
Yayalık ehliyeti nedir
Kalbin akıl sınırındaki
Mayınlı alana harf harf
Dağlayarak sureleri yazmaktan başka
Hafızı olmaktır aşk kitabının
Üç dağ bitirmektir
Hira’dan yamaç paraşütüyle
Ölümün üzerinden uçup
Cennete yumuşak iniş
En gözde yaşamaksa
Bir ilahi çağrıdır
Dorukları Nur Dağı’nın
Peygamberin açılmış kolları
Tüketimiyle tanımlanırken insan
Yetim başını okşayışta
Tartılanlara
Yoksul kapısını çalmada
Yarışanlara
Giyme vaktidir postalları
Sevr öğrencileridir onlar
Her dağın ayaklarından öpüp
Başına koyduğu dağcılar
Allah’ın ipiyle
Kartalıdır
Yürek uçurumlarının
Bir dağ kaç basamaktır
Hesaplamaz
Uhud mezunları
Sarp yokuşa dayanınca
Zirvedeki taş yığınından
Asırlık defter çıkarılır
İmzası vardır sayfalarında
Bayrağı dikenlerin
Eyüpsultan, Ocak’11